Eşek, At ve Papağanın Dostluk Macerası
Bir çiftlikte yaşayan meraklı eşek Efe, hızlı at Şahbaz ve konuşkan papağan Pako, dış dünyayı keşfetmek için bir maceraya atılmaya karar verir. Gece çiftlikten ayrılıp ormana girerler; dereyi geçerken ve kurtla karşılaştıklarında zorluklarla başa çıkarlar. Pako'nun cesurca kurdu korkutması sayesinde güvende kalırlar ve göl kenarında manzaranın tadını çıkarırlar. Sabah olmadan çiftliğe dönerler ve bu macera sayesinde dostluklarını güçlendirirler. Bu olaydan sonra Efe cesur, Şahbaz alçakgönüllü, Pako ise daha da neşeli olur.
Eşek, At ve Papağanın Dostluk Macerası
Bir varmış, bir yokmuş. Yemyeşil çayırların arasında uzanan huzurlu bir çiftlik varmış. Bu çiftlikte birbirinden farklı hayvanlar bir arada yaşarmış. Her sabah güneş doğarken horozun ötüşüyle uyanan bu güzel çiftlikte, üç yakın arkadaş yaşarmış: Meraklı eşek Efe, asil at Şahbaz ve konuşkan papağan Pako.
Efe, diğer eşeklere göre biraz farklıymış. Çok meraklı bir yapısı varmış, çiftlikte ne olup bittiğini öğrenmeden günü geçiremezmiş. Şahbaz ise çiftliğin en hızlı ve gururlu atıymış. Sahibi onu yarışlara götürür, her zaman ödüllerle dönerlermiş. Pako ise rengârenk tüyleriyle dikkat çeken, konuşmayı çok seven bir papağanmış. O kadar çok konuşurmuş ki, diğer hayvanlar bazen onun sesinden kaçmak için saklanacak yer ararlarmış.
Bir gün Efe, Şahbaz ve Pako bir araya gelip çimenlerin üzerine uzanmışlar. Gözlerini gökyüzüne dikmiş, beyaz bulutların şekillerini izliyorlarmış. Efe birden başını kaldırmış ve heyecanla arkadaşlarına dönmüş:
“Arkadaşlar, bu çiftlikten hiç dışarı çıkmadık. Hep burada yaşıyoruz. Dünya çok büyük ve çok güzel diyorlar. Sizce bir maceraya çıkıp dışarıdaki dünyayı keşfetsek nasıl olur?”
Şahbaz hemen düşünceli bir şekilde başını sallamış. “Efe, dışarısı tehlikeli olabilir. Çiftlik güvenli. Ama yine de merak ediyorum, dışarıdaki çayırlar nasıl, ormanlar neye benziyor?”
Pako ise kanatlarını çırparak havalanmış. “Macera mı dediniz? Ben varım! Dışarıda kim bilir ne kadar çok ilginç hayvan vardır, onlarla konuşurum. Hadi gidelim!”
Böylece üç arkadaş bir plan yapmaya karar vermiş. Gece herkes uyurken çiftlikten çıkacak, ormanı geçip yakındaki gölü göreceklermiş.
Ormanın Derinlikleri
Gece olunca Efe, Şahbaz ve Pako sessizce çiftlikten ayrılmışlar. Ay ışığı yolu aydınlatıyor, yıldızlar onlara rehberlik ediyormuş. Ormana girdiklerinde her yerden farklı sesler duyulmaya başlamış. Cırcır böcekleri, baykuşlar ve ağaçların hışırtısı… Efe biraz ürkmüş:
“Arkadaşlar, bu sesler biraz korkutucu, değil mi?”
Pako hemen onu neşelendirmiş: “Korkacak bir şey yok! Ben buradayım. Eğer bir tehlike olursa bağırırım, hemen kaçarsınız!”
Yürümeye devam ederken karşılarına bir derin dere çıkmış. Dereyi geçmek için bir yol bulmaları gerekiyormuş. Şahbaz ileri atılmış: “Ben atlayabilirim, ama siz nasıl geçeceksiniz?”
Efe düşünceli bir şekilde homurdanmış: “Ben çok iyi zıplayamam. Ama belki üzerime biraz yük almazsanız geçerim.”
Pako, bir ağaç dalına konmuş ve yukarıdan bir fikir vermiş: “Bakın! Derenin üstünden geçen eski bir kütük var. Üzerinden yürüyebilirsiniz.”
Üçü birlikte kütüğün üzerine çıkmışlar. Şahbaz kolayca geçmiş, Pako uçmuş ama Efe dengede kalmakta zorlanıyormuş. Tam suya düşmek üzereyken Şahbaz kuyruğuyla onu tutmuş ve tekrar kütüğe çekmiş. Efe, nefes nefese kalmış ama sonunda derenin karşısına geçmiş.
Gölün Sürprizi
Bir süre daha yürüdükten sonra nihayet göle ulaşmışlar. Ay gölün yüzeyinde parlıyor, suyun kenarında kurbağalar zıplıyormuş. Göl kenarında sessizce oturup manzaranın tadını çıkarmışlar.
Ama tam o sırada çalıların arasından bir hışırtı duyulmuş. Üçü de dönüp bakmış, gözleri büyümüş. Koca bir kurt onlara doğru bakıyormuş!
Efe hemen arkasına saklanmış. “Arkadaşlar, şimdi ne yapacağız?” diye fısıldamış.
Şahbaz cesurca öne çıkmış. “Sakın korkmayın. Eğer saldırırsa hızla koşup onu şaşırtabiliriz.”
Ama Pako çok daha farklı bir şey yapmış. Kanatlarını çırpıp kurtun önüne uçmuş ve bağırmaya başlamış:
“Hey sen! Nereye bakıyorsun? Burada üç arkadaş güzel bir akşam geçiriyor. Hadi başka yere git!”
Kurt şaşkın bir şekilde başını kaldırmış. Daha önce böyle cesur bir papağan görmemiş. Pako’nun parlak tüyleri ve cırtlak sesi onu hem korkutmuş hem de rahatsız etmiş. Bir süre sonra kurt homurdanarak ormanın derinliklerine geri dönmüş.
Efe ve Şahbaz, Pako’ya hayranlıkla bakmışlar. Efe gülerek, “Sen gerçekten konuşkan bir papağansın ama bu sefer işe yaradı!” demiş.
Eve Dönüş
Göl kenarında biraz daha vakit geçirdikten sonra sabah olmadan çiftliğe dönmeye karar vermişler. Ormanda bir kez daha dikkatlice yürümüşler, dereyi geçmişler ve sonunda çiftliğe varmışlar.
Sabah olduğunda herkes eski yerindeymiş gibi davranmış. Ama üç arkadaş birbirlerine bakarak gülümsemişler. Artık sadece çiftlikte yaşayan hayvanlar değil, aynı zamanda bir macera yaşamış dostlarmış.
Ve o günden sonra, Efe daha cesur, Şahbaz daha alçakgönüllü, Pako ise daha da konuşkan olmuş. Çünkü bir macera, bir dostluğun ne kadar güçlü olduğunu anlamak için en güzel yoldur.
Gökyüzü kadar geniş hayalleriniz, dostlarınızla geçireceğiniz nice güzel maceralarınız olsun.
Evet çocuklar, masalımız burada bitiyor. Siz de Hayvan masalları kategorisinde bir masal yazıp bize gönderebilirsiniz. Göndereceğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uykuya dalacak.